kanal d yaprak dökümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanal d yaprak dökümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2010 Pazar

Türkiye'nin Lost'u


Reşat Nuri Güntekin’in yazdığı Yaprak Dökümü bir dönem romanıydı 174 bölümlük dizi oldu. 5 yıldır milli maçların dahi en büyük tehdidi olan dizide finale üç kala Türkiye, Tekin ailesinin sonunu merak ediyor. Aile tamamen dağılacak mı? Ağaçtaki bütün yapraklar dökülecek mi? Yoksa mutluluk gözyaşları mı akacak gözlerimizden?

Çok deşerseniz herkesin hayatından bir “Yaprak Dökümü” hikâyesi çıkarırsınız. Sizin olmasa da anneannelerinizin hayatı acılara gark olmuş, dedelerinize ait bir koru üç paraya satılmış, üzerine şimdi siteler dikilmiştir. 5 yıldır televizyonda seyrettiğimiz Tekin ailesinin gerçeği aslında bir yandan Türkiye’nin günümüz gerçeğidir, eskimeyen hikâyedir. Kısacık bir kitaptan yola çıkıp son 5 yılımıza damgasını vuran diziyi; karakterlerini, köşkü, ailenin altında poz verdiği ağacı dizinin senaristleri Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’yla analiz ediyoruz. Onlar yazar, bense iyi bir seyirci. Zaman zaman gözlerimiz doluyor konuşurken. Türk seyircisi son yılların en başarılı dizisiyle değil de sanki Tekin ailesiyle vedalaşmaya hazırlanıyor.

Hikâyenin başı...
(Dizinin ilk sezonunda Oğuz ile Ali Rıza Bey’in ilk karşılaşmaları, en sarsıcı bölümlerden biriydi...) Çiçekleri seviyorsunuz değil mi? Bahçenizde yetiştirdiğiniz çiçeklerden bahsediyorsunuz ara sıra duyuyordum. Eğer paranız yoksa, ne kadar uğraşırsanız uğraşın topraktan istediğiniz kokuda, istediğiniz renkte, çiçek alamazsınız emin olun. Babasınız, beş tane çocuğunuz var değil mi? Hele bir parasız kalın bakalım. O ihtiyaçlar bir karşılanamasın da görün! Ömrünüzün sonuna kadar sadece yaprak dökümü manzarası seyredersiniz!

Dizinin kitabı 24 Aralık’ta satışta
Kanal D, dizinin fanatikleri için bir kitap hazırlığı içinde. Adı belli değil. Kitapta Yaprak Dökümü’ne dair yazılar, dizinin vurucu replikleri olacak. Resimli roman tadında basılacak kitap 24 Aralık’ta, Omurilik Felçliler Derneği yararına satışa sunulacak.

Kanada’dan bile Lazın Köşkü’nü görmeye geldiler
Beylerbeyi’ndeki köşkün sahibi yıllardır burayı sinemacılara kiraya veriyor. Daha evvel Çemberimde Gül Oya dizisi de burada çekilmişti. Köşkün sahibi, evi ilk gezdikleri gün Yaprak Dökümü ekibine “Çağan genelleri buradan alıyordu” diyen, çekim açılarını anlatan, kendini artık Tekin ailesinden sayan biri. Köşk, “Lazın Köşkü” diye biliniyor. Almanya, Hollanda, Kanada ve İran gibi ülkelerden bile bu köşkü görmek için Beylerbeyi’ne gelenler var. Zaman zaman ziyaretçilerin evden aile fotoğraflarını, eski senaryoları hatıra olsun diye yürüttüğü görülüyor.

Dizi için 15 bin 660 sayfa senaryo yazdılar
138 sayfalık bir kitaptan 5 yıllık senaryo çıkarmak elbette her yiğidin kollarını sıvayıp da girişeceği bir iş değil. Dizinin senaristleri Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç (sağda), senaryoyu kitaba baka baka yazmadı. Romanda tek satırda geçen karakterlere bir hayat verildi. Hikâyeye başka karakterler eklendi. Her bölüm için ortalama 100 sayfa senaryo yazıldı. 174’üncü bölümde bitecek diziye, toplamda yaklaşık 15 bin 660 sayfa senaryo yazıldı. Yaprak Dökümü, yayınlandığı sürede “en iyi Türkçe konuşulan dizi” olarak RTÜK’ten ödül aldı.

Yaprak Dökümü Finali Değişti mi

Yaprak Dökümü ve Haydarpaşa Garı'nın cayır cayır yanması arasındaki ilginç tesadüf! Yapımcı şimdi kara kara düşünüyor!

Kanal D ceosu İrfan Şahin, geçen sezon bitmesi gereken Yaprak Dökümü dizisi yapımcı ve oyuncularına "Yarım sezon daha uzatın, reytinginize ihtiyacım var" ricasında bulunmuştu.

Görkemli final Haydarpaşa'da yapılacaktı
Yaprak Dökümü, bu ricaya olumlu cevap verdi. İrfan Şahin de bu jeste karşılık, Yaprak Dökümü’ne görkemli bir final sözü verdi… Görkemli final Haydarpaşa Gar’ında yapılacaktı.

Ancak ne ilginçtir ki dizi finaline çok az zaman kala Haydarpaşa Gar’ı cayır cayır yandı… İrfan Şahin şimdi bir yandan kanalındaki reytingleri heyecanla takip ediyor... Diğer yandan da "Ne olacak bu Haydarpaşa garının hali" diye merakla soruşturuyor… (Bekir Hazar / Takvim)